Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Eylül, 2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Arap Yarımadası

Arap Yarımadası (eskimiş Ceziretü'l-arap) (Arapça:شبه الجزيرة العربية Şibhe'l-ceziretü'l-Arabiyye) ya da Arabistan, Asya'nın güneybatısı ve Afrika'nın kuzeydoğusunda yer alan yarımada. Büyük bölümü çöl olan yarımada, içerdiği petrol ve doğalgaz kaynakları nedeniyle Orta Doğu'nun jeopolitik açıdan önemli bir bölgesidir. Bölgede nüfusun büyük bölümü Arap ve Müslüman kökenlidir. Ayrıca yarımada, İslam dininin ortaya çıktığı yerdir. Uydudan Arap Yarımadası Yarımadada yer alan ülkeler Suudi Arabistan,[1] Yemen, Umman, Birleşik Arap Emirlikleri, Katar, Bahreyn (ada ülkesi), Kuveyt, Irak ve Ürdün'dür. Bunlardan Irak ve Ürdün topraklarının bir kısmı Arap yarımadasının dışında kalır.

İslam'da Kutsal Kitaplar

İslâm inancında imanın şartlarından biri " kitaplara iman "dır. Bu kavram, Allah tarafından bazı peygamberlere kitaplar indirildiğine, bu kitapların içeriklerinin tamamıyle doğru ve gerçek olduğuna inanmak demektir.  Kitaplara iman ile ilgili Kur'an'da:   "Ey iman edenler, Allah'a, peygamberine, peygamberine indirdiği kitaba ve daha önce indirdiği kitaba iman ediniz. Kim Allah'ı, meleklerini, kitaplarını, peygamberlerini ve kıyamet gününü inkâr ederse tam mânasıyla sapıtmıştır" ifadeleri yer almaktadır. İlk dönem Müslüman ilahiyatçılardan bazıları Tevrat ve İncil'in tahrif edildiğini düşünürken bazıları sadece yorumlandığını düşünmektedirler.  Örneğin ilahiyatçılardan İbn Hazm'ın Kitâbu Izhâr-ı Tebdîli’l-Yehûdi ve’n-Nasârâ li’l-Kitâbeyni et-Tevrâte ve’l-İncil adında bir kitabı bulunmaktadır ve Kitab-ı Mukaddes 'deki metinlerin çoğunun lâfzî/literal olarak tahrif edildiğini belirtmektedir. İslam inancına göre değiştirilmiş 3 kitap ...

Peygamber (Nübüvvet, Nebi ve Resul)

Peygamber ( Farsça : پيغامبر) veya yalvaç , Tanrı aracılığıyla bir dini veya dinî öğretiyi yaymakla görevlendirildiğine inanılan kişidir. Peygamberler ayrıca dinî terminolojide ayet, işaret veya mucize denilen doğaüstü güç veya olayların kendilerine atfedildiği mitolojik veya yarı mitolojik insanlardır. İbrahimî dinlerin inananları, peygamberlerin Tanrı'dan aldıkları “vahiy” adlı mesajları diğer insanlara ulaştırdıklarına inanırlar. Etimoloji ve geleneğin oluşması Lee Lawrie, Nabu (1939). Library of Congress John Adams Building, Washington, D.C. Nabu'ya Anbay veya Nebo (Tanrılar elçisi) ismiyle Güney Arapları da tapınmışlardır. Peygamber sözcüğü Türkçeye Farsçadan geçmiştir. Peygamber, Arapça resul sözcüğünün Farsça karşılığıdır. Kökeni olan peyam, haber anlamına gelmektedir. Dolayısıyla peygamber, "haberci" anlamını taşır.  "Resul" ise (رسول: Risalet eden/edici) "elçi" demektir. Benzer bir anlama gelen Arapçadaki "Nebi" (نبي) sözcü...

Vahiy (Allah Tarafından Peygamberlere İndirilen Bildiri)

Vahiy ya da tanrısal esin (Arapça: وحي), İslamî terminolojide buyruk veya düşüncelerin Allah tarafından peygamberlere bildirilmesine veya bu bildirinin kendisine denir. İslamî inanışta vahiy peygamberlere gelir ve sadece Cebrail aracılığıyla iner. Vahiy ile gelen her türlü söz Allah'ın sözüdür. İçinde vahiylerin toplandığı kitapların (kutsal kitaplar) Allah'a ait olduklarına inanılır. Müslümanlar, Kur'an dışındaki kutsal kitapların muharref, aslının kaybolup yeniden insan eliyle yazılmış olduğunu iddia ederler. İslamî anlayışta Allah'ın insanlara peygamberleri vasıtası ile vahiy göndermesinin birtakım nedenleri bulunmakta olup bunların en önemlisi Allah'ın insanları uyarmak istemesidir. Müslümanlar Allah'ın, Kur'an'ı bir öğüt olarak ve anlaşılması için indirdiğine inanır. Özet olarak vahiy, insanlığa tek ve gerçek inanç esasları, iyi, doğru ve güzel olanı öğretmek için gönderilmiştir. İslam dışı kaynaklarda kutsal kitapların kaynağı “esin” kavramıyla ...

GANİYY (Çok zengin, herşeyden müstağni)

GANİYY ( Çok zengin, herşeyden müstağni)  Ey insanlar, siz Allah'a (karşı fakir olan) muhtaçlarsınız; Allah ise, Ğaniy (hiçbir şeye ihtiyacı olmayan)dır, Hamid (övülmeye layık)tır. (Fatır Suresi, 15) Tarih boyunca yaşamış olan azgın ve kibirli kişilerin ortak özelliklerinden biri, güç ve zenginlik sahibi olmaları olmuştur. Bu kişiler Allah'ın verdiği nimet ve imkanlarla Allah'a karşı büyüklenmişler ve O'ndan yüz çevirmişlerdir. Sahip oldukları herşeyin gerçek sahibinin Allah olduğunu unutmuş, O'nun kendilerine lütfundan bağışladığı malı-mülkü sahiplenmeye kalkmışlardır. Yalnız inkar etmekle kalmamışlar, iman edenlere de baskı ve zulüm uygulamış, Allah'ın elçilerine de büyük bir düşmanlıkla başkaldırmışlardır. Sonunda Allah dayanılmaz bir azapla kendilerini bir anda yakalamış, kendilerini de mallarını da yerin dibine geçirmiş ve herşeyden müstağni olduğunu göstermiştir. Öyle ki azgın enaniyet sahiplerinin bu sonları, alemlere ibret olacak kadar acı olmuştur: B...

Peygamberler Tarihi

Peygamberler Tarihi Nübüvvet, Nebi ve Resul Adem Aleyhisselâm Şit Aleyhisselâm İdris Aleyhisselâm Nuh Aleyhisselâm Hûd Aleyhisselâm Salih Aleyhisselam İbrahim Aleyhisselâm İsmail Aleyhisselâm İshak Aleyhisselâm Lût Aleyhisselâm Yâkub Aleyhisselâm Yûsuf Aleyhisselâm Eyyûb Aleyhisselâm Zülkifl Aleyhisselâm Şuayb Aleyhisselâm Musa ve Harun Aleyhisselam Hızır Aleyhisselam Yûşa´ b. Nun Aleyhisselâm Kâlib b. Yüfenna Aleyhisselâm Hızkıl Aleyhisselâm İlyas Aleyhisselâm Elyesa´ Aleyhısselam Yûnus Aleyhisselâm Şemûyel Aleyhisselâm Dâvûd Aleyhısselam Süleyman Aleyhisselam Lokman Aleyhisselâm Şaya Aleyhisselâm İrmiya Aleyhisselâm Danyal Aleyhisselam Uzeyr Aleyhisselam Zulkarneyn Aleyhisselâm Zekeriyyâ ve Yahya Aleyhisselâm İsâ Aleyhisselâm Fetret Devri

AL-İ İmran Suresi

3-AL-İ İMRAN:  Medine 'de nâzil olmuştur. 200 (İki yüz) âyettir. 34-37. âyetlerde Hz. Meryem 'in babasının mensup olduğu İmrân ailesinden söz edildiği için sûre bu adı almıştır.  1. Elif, Lâm Mîm ,  2. Allah , kendisinden başka tanrı olmayan, hayy ve kayyûmdur .  3-4. O, sana kendisinden öncekileri tasdik edip doğrulayan bu kitabı hak ile indirdi. Daha önce insanlara hidayet olarak Tevrat 'ı ve İncil 'i de yine O indirmişti.. Evet bu Furkan 'ı da O indirdi. Gerçek şu ki, Allah'ın âyetlerini inkâr edenler için çetin bir azap vardır. Allah çok güçlüdür, intikamını alır.  5. Şu da kesindir ki, ne yerde, ne de gökte hiçbir şey Allah'a gizli kalmaz.  6. Sizi, rahimlerde dilediği gibi şekillendiren O'dur. Kendisinden başka tanrı olmayan, şan, şeref ve hikmet sahibi olan O'dur. 7. Sana bu kitabı indiren O'dur. Bunun âyetlerinden bir kısmı muhkemdir ki, bu âyetler, kitabın anası (aslı) demektir. Diğer bir kısmı da müteşabih âyetlerdir. Kalblerinde kay...

Tapınmalar ve dinî gruplar

Tapınmalar ve dinî gruplar İki yanında El-Manât ve El-Uzzâ'nın bulunduğunun tahmin edildiği, Arap tanrıçası El-Lât'ın Hatra'daki bir kabartması, Irak Müzesi'nde sergilenmektedir. İslam öncesi Arabistan'da her bir aşiret, kendi tanrı ve tanrıçalarını koruyucu olarak görür, bu tanrı ve tanrıçaların ruhları kutsal ağaçlar, taşlar, su kaynakları ve kuyularla ilişkilendirilirdi. Arap mitolojisinde ve kültüründe putlar, sembolize ettikleri tanrı veya tanrıçalar nedeniyle kutsal sayılmaktaydılar ve en önemli tapınım aracıydılar. İslam öncesi Arap Yarımadası'nda çok sayıda kutsal mekân ve buralarda inşa edilen kübik ilâh evlerinin (Kâbe) bulunduğu, bu kutsal kabul edilen mekânlar ve ilâh evlerinin Araplarca haram aylar boyunca ziyaret edilerek bu mabetlerde değişik tapınmaların ve ayinlerin gerçekleştirildiği bilinmektedir. Mekke'deki Kâbe, aşiretlerin koruyucu tanrılarının 360 tane put heykeline ev sahipliği yapıyordu. Kâbe'de yer alan El-Manât, El-Lât ve El-Uz...

Mekke hayatı (Muhammed'in Mekke dönemi)

Mekke hayatı (Muhammed'in Mekke dönemi)  Genel bakış Melek Cebrâil'in Muhammed'e vahiy getirdiğini gösteren bir minyatür. Muhammed, bazı kaynaklara göre 570, bazı kaynaklara göre ise 571 yılında Arabistan'ın Mekke şehrinde dünyaya geldi. Doğumundan önce babasını, 6 yaşında ise annesini kaybeden Muhammed, amcası Ebû Talib tarafından büyütülüp gözetildi. Çocukluğunda çobanlık yaptı, daha sonra ise tüccar olarak çalıştı. İlk kez 25 yaşındayken, 40 yaşındaki zengin bir dul olan, Mekke'nin ünlü ve soylu şahsiyetlerinden Hatice ile evlendi. Muhammed'in bazı geceler, Nur Dağı'ndaki Hira Mağarası'nda düzenli aralıklarla inzivaya çekilip dua etme alışkanlığı vardı. Bu alışkanlık 35 yaşından sonra yaygınlaştı.  40 yaşında oradayken, İslamî inanışa göre Kur'an'da yer alacak ilk ayetler Muhammed'e indirildi ve Muhammed, bunların kendisine görünen Cebrâil meleği aracılığıyla indirildiğini söyledi.  İlk başta yalnızca yakınlarını uyaran Muhammed, üç yıl so...

Hz. Muhammed'in Çocukluğu ve gençlik yılları

Hz. Muhammed'in Çocukluğu ve gençlik yılları Mekke'de günümüzde kütüphane olarak kullanılan bu yapının Muhammed'in bizzat doğduğu yerde bulunduğuna inanılmaktadır. Bu nedenle yapı, "Beytü'l Mevlid" olarak da anılmaktadır. Muhammed'in babası Abdullah bin Abdülmuttalib, annesi ise Kureyş kabilesinin kollarına mensup Vehb bin Abdümenâf'ın kızı Âmine'dir. Muhammed, doğumundan yaklaşık beş-altı ay önce babası Abdullah'ı kaybetti. Bunun üzerine, yetiştirilmesini dedesi Abdülmuttalib üzerine aldı ve torununa "Muhammed" adını verdi. Annesi Âmine, çocuğunu iyice emziremedi. Muhammed'i bir süre, amcası Ebû Leheb'in cariyesi Süveybe emzirdi. İslamî geleneğe göre Mekke'de yeni doğmuş olan bebekler, çöl ve doğa yaşamının bebekler için daha sağlıklı kabul edilmesinden ötürü, bir süreliğine çölde bir bedevî ailesiyle birlikte yaşamaya gönderilirdi ve süt anneler tarafından emzirilmeleri ve beslenmeleri sağlanırdı.  Süt anneliği yapan kad...

Ehl-i Sünnet (Sünnilik)

Ehl-i sünnet ve'l-cemâat ("mânevî alanda çizilen yolu benimseyenler"), kısaca Ehl-i Sünnet ya da Sünnilik (Arapça: أهل السنّة ehlü’s-sünne), İslam dininin en büyük kolu (diğeri Şîa) ve %77-80'lik bir oran ile en büyük mensubunun bulunduğu mezhepler grubudur. Zaman zaman Sünnî İslam veya Sünnî mezhebi ifadesi de kullanılır. Günümüzde Sünnîlik, kendi içerisinde günümüzde yaşayan üç akaid mezhebi (Mâtürîdiyye - Eş'ariyye - Ehl-i Hadis), dört fıkıh mezhebini (Hanefî, Şâfiî, Mâlikî, Hanbelî) içermektedir. Sünni itikad mezhepleri Bakınız : İtikadî mezhep Ehl-i Hadis (Âsârî) Başta Ehl-i Hadis'in büyük imamları -Ahmet b. Hanbel, Şafii, Mâlik bin Enes.- ve diğer Ehl-i Hadis'in imamlarının -İshak b. Râhüye, Buhari, Müslim, Nesai, Süfyân es-Sevrî, Süfyân b. Uyeyne, Evzâ'i, Taberi, ...- itikadı görüşlerinden oluşan mezheptir. Sünni fıkıh mezhepleri Bakınız : Fıkhî mezhep ve Fıkıh Sünni fıkıh mezhepleri Hanefi, Şafiî, Maliki ve Hanbeli mezheplerinden oluşur. Bu ...

Hz. Muhammed'in İsimleri

İslam peygamberi Muhammed 'in hadislerde ve Kur'an'da yer alan isimleri ile Müslümanların ona verdiği çeşitli farklı isimler bulunmaktadır. Hadislerde ve Kur'an'da; Muhammed'i adlandırmak için 80'den farklı isim kullanılmıştır. Muhammed'in hadislerde geçen isimleri Muhammed Ahmed Mâhî Hâşır Âkıb Nakkaş, Muhammed'den nakletmiştir: " Benim Kur'an'da yedi ismim vardır: Muhammed, Ahmed, Yasîn, Tâhâ, El-Müddesir, El-Müzemmil ve Abdullah ." Cübeyr b. Mut'im'in rivayet ettiği hadiste ise altıdır: " Muhammed, Ahmed, Hatim, Akıb, Haşır, Mahi ." İslam peygamberi kendi isimlerinden bahsederken şöyle derdi: " Ben; Muhammed, Ahmed, Mukaffi, Hâşir, Nebiyyu't-Tevbe, Nebiyyu'l-Melhame, Nebiyyu'r-Rahme'yim... " İslam peygamberinin hadislerinde açıkladığı isimlerinden başka, Kur'an'da ve daha önceki peygamberlere indirilmiş ilahi kitaplarda geçen birçok ismi bulunmaktadır. Bu isimlerin ...

Asr-ı Saadet (Mutluluk Dönemi)

Asr-ı Saadet Asr-ı Saadet ya da Mutluluk Dönemi, İslamî literatürde Muhammed'in hayatta olduğu döneme denir. İslam peygamberi Muhammed ve Müslüman ordusunun Mekke'ye ilerleyişini gösteren bir tasvir, y. 630. (Siyer-i Nebi) Arapça " asr " ( zaman, çağ ) ve " saâdet " ( mutluluk, bahtiyarlık ) kelimelerinden meydana gelen asr-ı saâdet terimi , '' mutluluk dönemi, insanların en bahtiyar oldukları çağ '' anlamına gelmektedir. Asr-ı Saadet kendi içerisinde iki ana bölümde incelenir:  Bunlar Mekke dönemi ve Medine dönemidir. Mekke dönemi daha çok İslam dininin doğuşu , ilk Müslüman topluluk, ahlâki ve dinî değerlerin Müslümanlar tarafından benimsenişi, var olan dinî inanç ile İslam'ın çatışması, Müslümanların Mekke'lilerce maruz kaldığı zorbalıklar ve buna karşı olan direnişleri içerir.  Bu dönem, 622 yılındaki Hicret ile beraber sona erer.  Medine döneminde ise, İslam Devleti 'nin ve toplumun kuruluşu ile daha siyasi ve toplumsal ...

Hz. Muhammed'in Hayatı

Muhammed (Arapça: مُحَمَّد, Arapça telaffuz: [muħammad]; y. 570 - 8 Haziran 632 ), dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir .  Arap Yarımadası 'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur.  Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah 'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır. Hat sanatında "Muhammed" adının yazılışı. Sol taraftaki küçük yazıda ise "Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun" cümlesi yer almaktadır. Doğum : Muhammed bin Abdullah (Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله) 570 yılında  Mekke, Hicaz, Arabistan (günümüzde Suudi Arabistan ) ...