Ana içeriğe atla

Vahiy (Allah Tarafından Peygamberlere İndirilen Bildiri)

Vahiy ya da tanrısal esin (Arapça: وحي), İslamî terminolojide buyruk veya düşüncelerin Allah tarafından peygamberlere bildirilmesine veya bu bildirinin kendisine denir. İslamî inanışta vahiy peygamberlere gelir ve sadece Cebrail aracılığıyla iner.

Vahiy ile gelen her türlü söz Allah'ın sözüdür. İçinde vahiylerin toplandığı kitapların (kutsal kitaplar) Allah'a ait olduklarına inanılır. Müslümanlar, Kur'an dışındaki kutsal kitapların muharref, aslının kaybolup yeniden insan eliyle yazılmış olduğunu iddia ederler.

İslamî anlayışta Allah'ın insanlara peygamberleri vasıtası ile vahiy göndermesinin birtakım nedenleri bulunmakta olup bunların en önemlisi Allah'ın insanları uyarmak istemesidir. Müslümanlar Allah'ın, Kur'an'ı bir öğüt olarak ve anlaşılması için indirdiğine inanır. Özet olarak vahiy, insanlığa tek ve gerçek inanç esasları, iyi, doğru ve güzel olanı öğretmek için gönderilmiştir.

İslam dışı kaynaklarda kutsal kitapların kaynağı “esin” kavramıyla ifade edilir. Esin, İslamî terminolojideki ilham karşılığı olarak değerlendirilebilir. “İlahî esin” ile yazılan kutsal kitabın İslamî anlayıştan farklı olarak tanrı sözleri yanında askerî ve politik önderlerin söz ve emirlerinin, çobanlar, krallar, esirler ve sâkîler tarafından yazılmış olan tarih, soyağaçları, kanunlar, şiirler, ilahiler ve kehanetlerin bulunduğu, yazılanların yazıldığı döneme ait insanların anlayış ve kavrayışıyla ilgili özellikler taşıdığı vurgulanır.

İslam'da vahyin çeşitleri

Ehl-i Sünnet'e göre vahyin iki çeşidi vardır:

Vahy-i metlüv (tilâvet edilen/ okunan vahiy): Kur'an'ı meydana getiren ayetlerin tamamı. Bu vahiy, İslam'a göre Allah kelamı olup namazda okunur.

Vahy-i gayri metlüv (tilâvet edilmeyen/ okunmayan vahiy): Hadislerle bugüne gelen ve lafzı Peygamber'e ait olan vahiy.

Ayrıca bakınız

  • Apokalips
  • Hayali anı sendromu
  • Sezgi
  • Vahiy kâtipleri


Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed'in Hayatı

Muhammed (Arapça: مُحَمَّد, Arapça telaffuz: [muħammad]; y. 570 - 8 Haziran 632 ), dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir .  Arap Yarımadası 'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur.  Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah 'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır. Hat sanatında "Muhammed" adının yazılışı. Sol taraftaki küçük yazıda ise "Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun" cümlesi yer almaktadır. Doğum : Muhammed bin Abdullah (Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله) 570 yılında  Mekke, Hicaz, Arabistan (günümüzde Suudi Arabistan ) ...

Müseylemetü'l-Kezzab

 M Ü S E Y L E M E T Ü ' L - K E Z Z Â B (633) Peygamberimizin vefatına yakın bir sırada ortaya çıkarak kendisinin de Allah'ın elçisi olduğunu ilan e d e n ve kısa sürede etrafına toplanan k i m s e l e r l e b ü y ü k b i r g ü ç o l u ş t u r a n Müseylemetü'l-Kezzab, H a z r e t i E b u b e k i r zamanında, üzerine, Halid b. Velid komutasında gönderilen ordu ile çarpışmış; tarihin en kanlı muharebelerinden biri olan bu savaş sonunda, bir bahçe içinde sıkıştırılarak, Uhud Savaşı'nda Hazreti Hamza'yı şehid eden Vahşi'nin aynı mızrakla kendini vurması sonucu öldürülmüştür. Bu kanlı muharebede ensar ve muhacirin önde gelen bir çok siması da şehid olmuşlardır ki içlerinde Hazreti Ö m e r ' i n kardeşi Zeyd b. Hattab ve Ensarın reislerinden Sabit b. Kays' da vardır. Tarihî kayıtlara göre Peygamberimizin "Yalancı Müseyleme" sıfatını uygun gördüğü bu adam, Benî Hanife kabilesine mensup; ufak tefek, fakat teşkilatçı ve hatip bir kimseydi. Resûlullah...

Hâlide Binti Esved (ra)

Hâlide Binti Esved (ra)  Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin teyzelerinden... Âmine Hatun annemizin kızkardeşi... İbadete düşkün bir hanım sahâbî... O Mekke'li olup Abdimenâf oğullarından Esved İbni Abdiyeğus'un kızıdır. Annesi Âmine binti Nevfel'dir.  Hâlide, Abdullah ibni Erkam ibni Abdiyeğus ile evlenmiştir. O Mekke döneminde henüz müslüman olamamıştı. Hicretten sonra Medine'ye giderek orada İslâm'la şereflendi. Hâlide (r. anhâ) o güne kadar Rasûlullah (s.a.) efendimizi yeğeni olarak seviyordu.  Müslüman olduktan sonra ise Allah'ın Rasûlü olarak derin bir iman bağı ile sevmeye başladı. Ona biatta bulunarak bu bağını pekiştirdi. Ona verdiği söze sâdık kaldı. Ona gönülden itaat ve hürmet edip, saygı ve sevgi ile hizmet etti. O, neseb yönünden yakınlığını Allah Rasûlünün sahâbesi olmak sûretiyle ebedî yakınlığa çevirmiş bir bahtiyardır.  O maddî akrabalığını manevi kardeşliklerle kuvvetlendirerek hem bu dünyada hem de ahirette sevgili yeğeni, Allah...