Ana içeriğe atla

Ukayl bin Ebi Tâlib

 Ukayl bin Ebi Tâlib Hz. Ali'nin abisi: UKAYL BİN EBİ TÂLİB Hz. Ukayl Peygamberimizin amcası Ebû Tâlib'in dört oğlundan ikincisidir. Başlangıcından beri İIslâma yakınlık duyuyordu. 

Ancak, Mekke'deki sosyal durumdan ve Mekkeli müşriklerin Müslümanlara yaptığı işkenceleri görüp çekindiğinden, bu düşüncesini açığa vuramadı. Hz. Ukayl, Mekke müşrikleri baskı yaptıkları için, Bedir savaşında istemeyerek onların yanında yer aldı. 

Müslümanlar onu esir aldılar. Kendisi fakir idi. Kurtuluş fidyesini ödeyecek durumu yoktu. Bundan dolayı, onun fidyesi, amcası Abbâs bin Abdülmuttalib tarafından ödendi. Hizmette kusur etmezdi Hz. Ukayl'in İIslâmı kabûl edişi, Hudeybiye anlaşmasından sonra olmuştur. Müslüman olan Ukayl, Mûte gazâsına iştirak etti. 

Ancak dönüşünde uzun süren bir hastalığa yakalandı ve bu sebeple Mekke, Huneyn ve Tâif gazâlarına iştirak edemedi.

Daha sonra, tekrar Mekke'ye yerleşti. Ancak, zaman zaman Resûlullahı ziyâret eder, hizmette kusur etmezdi. Bu bakımdan Resûl-i Ekremden birkaç hadis-i şerif rivâyet etmiştir. Hz. Ukayl, Müslüman olmadan önce fakir idi. Müslüman olup, hicret ettikten sonra daha da fakirleşti. Resûlullah efendimiz bu durumu görünce, Hayber seferinden sonra, kendisine yıllık bir maaş bağladı. 

Başka geliri olmadığından, geçimini yalnız bu maaşla temin ediyordu. Ukayl bin Ebi Tâlib, Peygamberimizi çok severdi. Her fırsatta Resûlullaha olan bağlılığını ve sevgisini gösterdi. 

Resûlullah efendimiz de onu severdi. Ukayl hazretlerine buyurdu ki: 

- Yâ Ukayl! Ben seni iki cihetten seviyorum. Birincisi, yakın akrabam olduğun için, ikincisi, amcamın seni sevdiğini bildiğim için. Hz. Ukayl, Resûlullahın kıymetli sünnetine uymakta çok dikkatli ve titiz idi. Çevresindekilere, câhiliyye âdetlerinden uzaklaşmalarını tavsiye ederdi. Nesepler, soylar üzerinde geniş bir bilgiye sahipti.

Câhiliyye devrine dâir, örf ve âdetler, meşhur günler, hikâye ve destanlar hakkında da derin bilgisi vardı. Bu yüzden komşu kabîleler arasında hürmet ve saygı görürdü. Bu konuda sorulan suâllere geniş ve doyurucu cevaplar verirdi. 

Hazır cevap idi Müslüman olduktan sonra, câhiliyye devrine ait âdetlerini iyi tanıdığından, neleri terkedeceğini de gayet iyi biliyordu. Çünkü, şerri, günahı, haramı bilmeyenin, tanımayanın, o kötülüğe, harama düşme ihtimali her zaman mevcuttur. Ama tanırsa, ondan kendisini muhafaza etmesi mümkündür. Ukayl hazretleri hazır cevap bir zat idi. Yüz küsur sene yaşamıştır. 

Yezid ile olan anlaşmazlıkta Hz. Hüseyin'in tarafını tutarak, bu konuda önemli rol almıştır. 

Bidat sahiplerinden uzak dururdu. Bildirdiği bir hadis-i şerifte buyuruldu ki: 

- Bidat sahipleri ile birlikte bulunmayınız! Onlarla birlikte yiyip içmeyiniz! Onlardan kız alıp vermeyiniz! 

Ukayl hazretleri, Câfer-i Tayyar hazretlerinden, Hz. Ali'den yirmi yaş büyük olup, üçü de aynı anadandır. Künyesi Ebû Yezid'dir. 680 tarihinde vefât etti. 

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed'in Hayatı

Muhammed (Arapça: مُحَمَّد, Arapça telaffuz: [muħammad]; y. 570 - 8 Haziran 632 ), dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir .  Arap Yarımadası 'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur.  Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah 'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır. Hat sanatında "Muhammed" adının yazılışı. Sol taraftaki küçük yazıda ise "Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun" cümlesi yer almaktadır. Doğum : Muhammed bin Abdullah (Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله) 570 yılında  Mekke, Hicaz, Arabistan (günümüzde Suudi Arabistan ) ...

Müseylemetü'l-Kezzab

 M Ü S E Y L E M E T Ü ' L - K E Z Z Â B (633) Peygamberimizin vefatına yakın bir sırada ortaya çıkarak kendisinin de Allah'ın elçisi olduğunu ilan e d e n ve kısa sürede etrafına toplanan k i m s e l e r l e b ü y ü k b i r g ü ç o l u ş t u r a n Müseylemetü'l-Kezzab, H a z r e t i E b u b e k i r zamanında, üzerine, Halid b. Velid komutasında gönderilen ordu ile çarpışmış; tarihin en kanlı muharebelerinden biri olan bu savaş sonunda, bir bahçe içinde sıkıştırılarak, Uhud Savaşı'nda Hazreti Hamza'yı şehid eden Vahşi'nin aynı mızrakla kendini vurması sonucu öldürülmüştür. Bu kanlı muharebede ensar ve muhacirin önde gelen bir çok siması da şehid olmuşlardır ki içlerinde Hazreti Ö m e r ' i n kardeşi Zeyd b. Hattab ve Ensarın reislerinden Sabit b. Kays' da vardır. Tarihî kayıtlara göre Peygamberimizin "Yalancı Müseyleme" sıfatını uygun gördüğü bu adam, Benî Hanife kabilesine mensup; ufak tefek, fakat teşkilatçı ve hatip bir kimseydi. Resûlullah...

Hâlide Binti Esved (ra)

Hâlide Binti Esved (ra)  Rasûlullah sallallahu aleyhi vesellem efendimizin teyzelerinden... Âmine Hatun annemizin kızkardeşi... İbadete düşkün bir hanım sahâbî... O Mekke'li olup Abdimenâf oğullarından Esved İbni Abdiyeğus'un kızıdır. Annesi Âmine binti Nevfel'dir.  Hâlide, Abdullah ibni Erkam ibni Abdiyeğus ile evlenmiştir. O Mekke döneminde henüz müslüman olamamıştı. Hicretten sonra Medine'ye giderek orada İslâm'la şereflendi. Hâlide (r. anhâ) o güne kadar Rasûlullah (s.a.) efendimizi yeğeni olarak seviyordu.  Müslüman olduktan sonra ise Allah'ın Rasûlü olarak derin bir iman bağı ile sevmeye başladı. Ona biatta bulunarak bu bağını pekiştirdi. Ona verdiği söze sâdık kaldı. Ona gönülden itaat ve hürmet edip, saygı ve sevgi ile hizmet etti. O, neseb yönünden yakınlığını Allah Rasûlünün sahâbesi olmak sûretiyle ebedî yakınlığa çevirmiş bir bahtiyardır.  O maddî akrabalığını manevi kardeşliklerle kuvvetlendirerek hem bu dünyada hem de ahirette sevgili yeğeni, Allah...