Ana içeriğe atla

HİCRET

HİCRET   


Hazreti Muhammed, Arapların bu korkunç niyetlerinden yılmadı; bu güçlükler, kendisinin kuvvetini, neşesini artırdı. Mekke şehri, o zamanlarda Arapların dini merkeziydi. Her sene civardan binlerce adam gelir, kutsal bir mabet olan Kabe'yi ziyaret ederler, buradaki büyük putlara kurban keserlerdi.   

Muhammed, bu mevsimlerde halka Kur'an okur, Müslümanlığın büyüklüğünü anlatır, "Putlara tapmayın, kız çocuklarınızı topraklara gömmekten vazgeçin, doğru sözlü, güzel huylu olun, bir olan Allah'a inanın!" diye onlara nasihat ederdi.   

Bu güzel sözler, Medinelileri etkilemişti. Birkaç tanesi Müslüman oldu, Peygamber, onları Medinelilere Müslümanlığı öğretmek için öğretmen yaptı. Ertesi seneye kadar Medine'deki Müslümanlar çoğaldı.   

Nihayet, Medineliler Peygamber'i Mekkeli Müslümanlarla beraber şehirlerine çağırdılar. 


Kâbei Muazzama

Peygamber, bu teklifi kabul etti. Meseleyi Müslümanlara söyledi. Onlar da birer birer Medine'ye gitmeye başladılar. Mekkeliler işi anladılar. Hemen hemen yalnız kalmış olan Muhammed'i öldürecekleri gece, Hazreti Muhammed, arkadaşı Ebu Bekir'le beraber Mekke'den çıktı, bir mağarada gizlendi. Yatağına amcasının oğlu Ali'yi yatırmıştı.  

Hazreti Ali'deki fedakârlığa bakınız ki, öyle tehlikeli bir zamanda inandığı fikir uğruna ölümü göze alıyor. 

Ebu Bekir'in fedakârlığı da ondan aşağı değil. Düşmanların kanına susadıkları bir zatla beraber gitmeyi canına minnet biliyor. Peygamber, arkadaşı ile beraber birkaç gece mağarada kaldı. 

Ebu Bekir'in kızı gizlice bunlara yiyecek getirirdi. Putlara tapan Araplar, müşrikler, Hazreti Muhammed'i çok aradılarsa da bulamadılar.   

Nihayet Peygamber, mağaradan çıkıp selametle Medine şehrine girdi. Medineliler bu mübarek misafirleri büyük şenliklerle karşıladılar. Peygamber, Medine'ye yerleşip, orada bir cami ve etrafına evler yaptırdı. 

Şehrin civarında bataklıklar vardı. Halk sıtmadan kınlıyordu. Bataklıkları temizlettirdi. Şehir, günden güne büyüyor ve güzelleşiyordu.   

Artık, Müslümanlığın bir merkezi olmuş, Peygamber, kendine bir vatan bulmuştu. Bu şekilde, bugünden sonra Müslümanlık, etrafa yayılmaya başladı.   

İşte görüyorsunuz, vatansız din olmuyor. Biz de İstiklal Harbi'nde çalışmasaydık, tanımızı kurtarmasaydık, bugün ne hükümetimiz kalırdı, ne milletimiz.   

Peygamber'in hayatı, hareketleri bize bir örnek olmalıdır. Peygamber'in Medine'ye gitmesine "Hicret" derler. 

Müslümanlığın yayılması, Hicret'ten sonra olduğundan, Araplar bu günü kendilerine yılbaşı yapmışlardır.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

Hz. Muhammed'in Hayatı

Muhammed (Arapça: مُحَمَّد, Arapça telaffuz: [muħammad]; y. 570 - 8 Haziran 632 ), dünyanın en kalabalık ikinci dini olan İslam'ın kurucusu ve merkezî figürü olan dinî, askerî ve siyasi Arap liderdir .  Arap Yarımadası 'nın tamamını ele geçirerek Müslüman hâkimiyetini tek bir yönetim altında birleştirmiş ve böylece İslam'ın kutsal kitabı Kur'an'ın yanı sıra, öğretileri ile uygulamalarını güvence altına alarak İslami dinî inancın temelini oluşturmuştur.  Müslümanlar tarafından Âdem, İbrahim, Musa, İsa ve diğer peygamberlerin daha sonradan tahrif edilmiş tek tanrılı dinlerini onaran ve tamamlayan kişi ve Allah 'ın insanlara gönderdiği son peygamber olduğuna inanılır. Hat sanatında "Muhammed" adının yazılışı. Sol taraftaki küçük yazıda ise "Allah'ın salât ve selâmı üzerine olsun" cümlesi yer almaktadır. Doğum : Muhammed bin Abdullah (Arapça: مُحَمَّد بنِ عَبد الله) 570 yılında  Mekke, Hicaz, Arabistan (günümüzde Suudi Arabistan ) ...

İSLAMİYET'İN DOĞUŞU

İSLAMİYET'İN DOĞUŞU Dünyanın Durumu  Arap Yarımadası 'nın kuzeyinde Bizans İmparatorluğu , Doğu'da Sasani Devleti , Mısır 'da Romalılar, Orta Asya 'da Göktürk Devleti , Avrupa 'da Kavimler Göçü sonrasında Batı Roma İmparatorluğu yıkılmıştı.   Arap Yarımadası'nın Durumu Arap yarımadası; Uzak Doğu, Afrika ve Akdeniz ülkeleri arasındaki ticaret yolu üzerinde köprü görevi yapmaktaydı. En yaygın din çok tanrılı putperestlikti. Bu dinin en büyük putları olan Lat, Menat, Hubel ve Uzza, Hz. İbrahim'in yapmış olduğu Kabe'de bulunmaktaydı. Arap Yarımadası'nın en önemli bölgesi; Mekke ve Medine'nin de içinde bulunduğu Hicaz bölgesiydi. Mekke'ye V. yüzyıldan itibaren Hz. İsmail soyundan gelen Kureyş Kabilesi hakimdi.  Hz. Muhammed Dönemi  Hz. Muhammed'in Doğuşundan İlk Vahye  Hz. Muhammed 570 yılında Mekke'de dünyaya geldi. 25 yaşında Hz. Hatice ile evlendi. 610 yılında Hz. Cebrail, kendisine Kur'an-ı Kerim'in ilk ayetlerini getirdi...

CAHİLİYYE DÖNEMİ VE FİL VAKIASI

  CAHİLİYYE DÖNEMİ VE FİL VAKIASI Cahiliye Dönemi : Bilgisizlik, gerçegi tanımama. İslâm , tam bir aydınlık ve bilgi devri olduğu için, Arabistan 'da İslâmiyet 'in yayılmasından önceki devre, daha dar anlami ile Hz. İsa 'dan sonra peygamberimizin gelmesine kadar geçen zamana " cahiliyye " devri adı verilmistir. Cahiliyye, insanın Allah'ı gereği gibi tanımaması, ona kulluk etmekten uzaklaşması, onun ilâhî hükümlerine değil de kişinin kendi hevâ ve hevesine uyması, insanların koyduğu emir ve yasaklara, siyasî sistem ve düsüncelere inanmasıdır. Kur'an-ı Kerîm'de: "Onlar hâlâ Cahiliyye devri hükmünü mü istiyorlar? Gerçeği bilen bir millet için Allah'dan daha iyi hüküm veren kim var?" (el-Mâide, 5/50) buyurulur. İslâm'ın hakim olmadığı ortamlar Cahiliyye çağlarıdır. Çünkü ilâhî bilginin kaynağından yoksun olan ortamlardır. Islâm'in gelisinden önceki dönemde yasayan müsrikler Allah'a isyan etmis onun hükümlerine sirt çevirmis bir ...