HAZRETİ MUHAMMED
İslam dinini insanlara öğreten Hazreti Muhammed, Arabistan'da "Mekke" şehrinde doğdu. Kendisi doğmadan babası "Apdullah" ölmüştü.
Mekke'nin havası sıtmalı ve hastalıklı olduğundan, annesi "Amine", Muhammed'i sütanneye verdi. Muhammed'in sütannesi, havası sağlam köylerden birinde oturuyordu. Çocuğu kendi köyüne götürdü. Minimini ve sevimli çocuk, güzel meralarda, havası sağlam köylerde sağlıklı ve gürbüz bir şekilde büyümeye başladı. Sütannesi bu güzel yavruyu çok sevdiğinden, annesinden izin alarak tam dört yaşına kadar Mekke'ye yollamadı.
Muhammed, sağlam ve temiz hava sayesinde hiç hastalık görmeden büyüdü. Mekke'ye gelince, dedesi, çocuğa yetimlik acısı duyurmamak için onu yanına aldı. Muhammed, yedi yaşına gelince annesi de öldü. Çocuk, dedesinin, bu mübarek ihtiyarın yanında öksüzlük acılarını unutuyordu. Dedesinin vefatından sonra amcasının yanına gitti. Artık Muhammed büyümeye başladı. Muhammed'in kabilesi Mekke'nin en şerefli bir kabilesiydi. Amcası da ticaretle uğraşıyordu. Muhammed, amcasının kervanları ile civardaki şehirlere gidip gelmeye başladı. Bu seyahatler Muhammet'in fikrini açıyordu. O vakitlerde Araplar hiç medeniyet bilmezlerdi; cahil, vahşi bir haldeydiler. Taşlara, putlara taparlar, kızlarını diri diri toprağa gömerlerdi.
Açık fikirli Muhammet bu hallerden çok sıkılır, milletini doğru yola götürmeyi kendi kendine düşünürdü. Artık tamamıyla büyümüş olan genç Muhammed'i milleti çok severdi. O hiç yalan söylemezdi, düşünceleri daima doğruydu. Muhammed de amcası gibi ticaretle uğraşmaya başlamıştı. Bu sıralarda çok zengin ve iyi huylu bir kadın olan "Hatice" ile evlendi.
Peygamberimiz öksüz olarak büyüdü. Fakat çok çalışkandı. Hiçbir şeyden yılmazdı. Ticarete atıldı, doğruluğu ile kendini milletine sevdirdi. Kendi ekmediğini kendi çıkardı. Kimseye boyun eğmedi.
Yetimler, öksüzler de hiç mahzun olmamalı. Ne yapalım, herkes analı babalı büyümez ya; onlar da Peygamberimiz gibi hiç yılmadan çalışırlarsa muhakkak kazanacaklardır. Peygamber'e dedesi, amcası da küçükken yardım ettiler.
İşte biz de bu mübarek kimseler gibi kimsesiz yavrularımıza yardım etmeliyiz.
Daha önce gördüğünüz "Çocukları Koruma Cemiyeti"ne üye olur, bağışta bulunursak, bu yardımı iyi bir şekilde yapmış oluruz.
Yorumlar
Yorum Gönder